25.12.2018

“Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” Allah’ın bir garibi, bunu devamlı söyleyerek meydanda daireler çiziyordu. Daha doğrusu sorarak… Herkese, çoğu zaman da boşluğa… Elinde bir kırbaç, kazayla cevap verdiğin an… Bereket ki denk getiremiyordu. Belki de isabet ettirmek gibi bir derdi yoktu. Zaten kimse cevap vermiyordu ki… Ben bir kere cevap vereyim dedim, o anda da kırbacı yedim. Yani hemen hemen… Ne zaman meydana gitsem rastlıyordum ona. Her gün orada mıydı; tesadüfen mi karşılaşıyorduk, bilmiyordum. Beni rahatsız eden, ses tonuydu. Hep aynı ton… Devamlı aynı ton! Sanki bir hatip konuşmasına başlıyor, sanki bir şair yazdığı bir şiirin ilk dizesini okuyor, sanki bir politikacı, hiç …

Okumaya Devam Et