02.03.2019

Rüyasında bir denizde yüzerken görmüştü kendisini. Yavaş yavaş vücudunun içine girmişti, kendi vücudunu yavaşça benimsemişti sanki. Doğduğunda kendi vücudunda doğmuştu halbuki. Sonra denizde yüzmeye devam etmişlerdi. Kendisi ve kendisini yavaş yavaş benimseyen kendisi. İkisi de; öldüklerinde birleşmişlerdi. ya da birisi gittiği ve diğeri tek kaldığı için, birleştiklerini düşünmüştü. Aslında tümden gitmemişti giden. Nasıl anlatmalı, bir kaplumbağa gibi, sanki sadece kabuğunu büyütüp yaş çizgilerini oluşturmak için bir vesileydi giden. Yeteri kadar çizginin oluştuğunu anlayınca da… Gitmişti.

Okumaya Devam Et

07.06.2018

Tek başıma oturduğum alçak duvara bakıyordum. Bir bahçeyle yolu sadece ayırmak için örülmüş bir duvardı. Tehditkar değildi, uyarıyordu sadece. Rica ediyordu. “Burada bir bahçe var ve bahçedekiler bunu bilmenizi istiyor haberiniz olsun. Buyurun, üzerime de oturabilirsiniz. Belki bir şeyler yer, bir şeyler okursunuz. Yalnız çok rica edeceğim, bahçeye girmeyin. Belli mi olur, belki ayağınızla yeni bitmekte olan bir çiçeği eziverirsiniz. Yazık değil mi? Topunuzla bir gülün dalını kırıverirsiniz belki. Kedilerin, köpeklerin başımızın üzerind yeri var. En kötüsü bir kökün dibine tuvaletlerini yapıp toprağı eşerler. Ne güzel, gübre olur oncağızlara da. Bir de kuşlar gelir. Onlar da buyursunlar gelsinler. Zaten bir …

Okumaya Devam Et