08.06.2018

İnsanların işaret parmak kemiklerinin ilk boğumlarını kullanarak mozaikler yapıyordu. Bunun için ya mezarları soyuyordu ya da tıbbi atıkları. Yapmak istediği, dokunmaya yarayan bir organı, dokunulabilir kılmaktı. Üstelik kemik rengi mozaik için harikaydı. Neler yapmamıştı ki… Aslında ancak dokunularak ayırdına varabileceğiniz şeyler yapıyordu. Görsel yanılmalarla dolu bir mozaiği, sadece dokunarak anlamanız için elinden geleni yaptığı ve bu konuda epey başarılı olduğu rahatlıkla söylenebilirdi. Sonra sadece göz kapaklarını kullanarak görsel şeyler yapmaya başladı. Ardından dili kullanarak her tattan yiyecekler… Kulağı kullanarak sadece işittiğinizde tam olarak anlayabileceğiniz tablosesler… Tabloses, onun icat ettiği bir şeydi. Retina hareketini izleyip oranın sesini kulağına veren tablo şeklinde …

Okumaya Devam Et

05.01.2018

Çekmeceden bir çakı çıkardım. Tek uçlu bir çakıydı. Bileklerimi kesecektim onunla. Onu bornozumun cebine koydum. Sonra bir kutu bebe aspirini çıkarttım çekmeceden. Gıcır gıcırdı kutusu. Yeni almıştım. Teker teker çıkarttım kapsülleri. Teker teker, bir buçuk litrelik şişe suda hepsini içtim. Kanım sulanmalı açık havaya daha rahat çıkmalıydı her damla. Bir kısmı pıhtılaşırdı belki ama artık umurumda olmazdı. Ölmüş olacaktım nasılsa. Çakıyı da yeni almıştım. İsveç çakısıydı. Banyoya gittim, yalnızdım. Kapıyı bile kilitlemeye gerek yoktu. Nasılsa gelen kimse olmayacaktı. Bir kedim bile yoktu kanımı yalayacak. Tam o anda kapı çaldı. Zil çalmadı… Biri, zil yokmuşçasına kapıya vuruyordu parmaklarıyla. Parmak tıkırtıları, zilin …

Okumaya Devam Et