Hoş Geldiniz
Alanıma hoş geldiniz. Burada bulunan hikâyelere isim koymak yerine onları yazdığım günün tarihiyle belirtmeyi uygun buldum.
Canınız sıkıldığında her zaman değişen rastgele bir hikayemi okumaya ne dersiniz? Bazen insan sıkışıyor, yeni bir bakış açısına ihtiyaç duyuyor. Bunun için kitapların sayfalarını rastgele açmak, niyet çekmek, zar atmak gibi farklı herhangi bir şey yapmak isteyebiliyor. Siz de hikâyelerimi rastgele karıştıracağınız takvim yapraklarındaymış gibi hayal edip bu sayfayı yenileyebilirsiniz, her yenilemede başka bir hikâye...
Üstelik "Kim bu insan?" sorusunun yanıtı da olabilir bu hikâyeler. Bir insanın yaptıkları o insanın ta kendisidir çünkü.
Eğer bu hikâyelerin her defasında yenilendiği bağlantıyı favorilerinize eklemek isterseniz işte burada:
Menüden son yazılarıma ulaşabilirsiniz.
Aşağıdaki Telegram ya da WhatsApp kanallarıma katılıp yeni yazdığım hikâyelerin sıcak sıcak telefonlarınıza iletilmesini de sağlayabilirsiniz.
İsimsiz Hikayeler Telegram Kanalı İsimsiz Hikayeler WhatsApp Kanalıİlk e-kitabımı ücretsiz olarak indirip okumak isterseniz Dijital kitaplar'dan indirin.
"Vızıltı Flüt Islık İndir"Bu da Kitap Yurdu'ndan satın alabileceğiniz ilk romanım:

Rastgele Hikâye:
27.06.2023
El arabasına bir yığın yeni biçilmiş çim yüklemiş onu bahçenin dışına götürüyor. Yolda en çok sevdiği kedisi çim yığınının tepesine tüneyiveriyor. Gözü kediye takılıyor. Bir isim koymaz kedilerine. Hiç koymadı. İsim koyacak çocuğu da yok. Şu ana kadar hiçbir şeyi koyduğu isimle işaretlemedi büyük ihtimalle. Böyle bir şey yaptıysa bile hiç anımsamıyor. Kediyi sevmediği anlamına gelmiyor bu, çok seviyor. Ona gülümseyip bir elini uzatarak arabaya daldırıp bir çim çekiyor ve kedinin önünde sallayarak dikkatini celp ediyor. Araba duraksıyor. Onun gibi her an bir şey yapan, verimliliğine önem veren birisi için, bu kediyi gerçekten çok sevdiğini kanıtlamış oluyor.
Bir süre bu oyunu oynuyorlar. Kedi sonsuza kadar oynayabilir belki, öyle görünüyor. O da… Başka hiçbir şey umurunda değil sanki. Sonra kedi dikkatini başka şeye çekiyormuş gibi yapıyor. Oysa gözünün ucuyla ota bakıyor. Bir hayvanın yaptığı bir hile bile olsa, kedinin hilesine kızıp oyunu bırakıyor. Ve El arabasının kollarını kaldırarak ilerliyor. Kedi ise… adeta ona alınıp çalımla arabadan atlıyor. Kalçasını bacağını sürterek; yani
“Yine de ailemdensin be kızım,” diyerek yanından uzaklaşıyor. Ona kokusunu vermek istiyor. O, yüzündeki gülümsemeyi kediye iterek ilerlemeye devam ediyor. Kedi ona kokusunu, o da kediye gülümsemesini veriyor. Ne kedinin kokusu onun için bir şey ifade ediyor ne de onun gülümsemesi kedi tarafından umursanıyor. Yine de her şey anlaşılıyor.
Hissediliyor…