Taştan bir yatağın üzerindeydi. El ve ayak bileklerinden bağlanmıştı. Buraya nasıl geldiğini hatırlamamaktaydı. Açık havadaydı; ama gözleri bağlanmıştı. Nerede olduğunu anlayamıyordu. Sadece havalandırılmış, verimli toprağın kokusunu alıyordu. Muhtemelen sürülmüş, belki de tohum atılmış bir tarladaydı. Bir tarlada neden taş bir yatağın bulunduğu, mantıkla ya da iyi niyetle açıklanacak gibi değildi ona göre. Ve neden bileklerinden yatağa bağlanıp gözlerinin, kumaş bir şeritle sıkıca sarıldığı…
Vücudunun hiçbir yerinde herhangi bir acı hissetmiyordu. Henüz…
Bir çocuğun hafif ellerinin gözlerindeki şeridi çözdüğünü hissetti. Yanılmamıştı. Sürülmüş bir tarlanın kenarındaydı ve gözlerinin bağını çözen, uzun ve bol tuniği sebebiyle cinsiyeti belli olmayan bir çocuktu. Çocuk onlu yaşlarındaydı; ama gözlerinde çelik bir ışıltı vardı. Niyetini bilmese de; gözlerindeki sertlik, içinde bulunduğu muammanın bir parçasıydı.
Karşısına geçip beklemeye başladı. Diğer arkadaşlarını bekliyor olmalıydı.
Neden? Ona ne yapacaklardı?
En son ne olmuştu? Neyi hatırlıyordu?
Yatağında radyo dinlemekte olduğunu…
Yalnızca Rock müzik çalan bir radyoydu. Sadece onu hatırlıyordu. Dinlediği son şarkı… Hayır, aklına gelmemişti.
Hafızasını yokladı. Geri kalan her şeyi hatırlayabiliyordu. Normal bir adamdı. İri yarı olmasa da birkaç çocuğun onu nasıl buraya getirebildiğine şaşıyordu.
Uzaktan iki üç yaşında bir çocuğu elinden tutan başka bir çocuk gelmekteydi. İki üç yaşındaki çocuk, tuhaf görünmekteydi.
Onu elinden tutan, yumuşak ve ince bir sesle konuşuyordu. Bir kız çocuğu olmalıydı. O da aynı tuniği giyiyordu.
Küçük çocuğun eline bir kağıt ve bir kurşun kalem verdi ve ona anaç bir sesle resim yapmasını söyledi.
Çocuğun yaptığı resmi görmemiştim; ama bu kağıdı üçgen şeklinde katlayarak kesin fakat yumuşakça ağzımı açmamı sağladıktan sonra ağzıma soktu. Yutmam isteniyordu bu kağıdı.
Bunun için mi? Bunun için mi getirmişlerdi onu buraya?
Sonra hatırlayamadığı bir şekilde evinde buldu kendisini.
O günden sonra bilmesi gereken her şeyi bilip; vermesi gereken her kararı netlikle vermeye başladı.