Vücuduna çeşitli protezler takarak kendisini geliştirmeye çalışan bir gençle komşum vardı. Hemen karşı dairemde oturuyordu. Bazen benden ufak tefek bir şeyler istediği oluyordu. Ondan hiçbir şey istememiştim şu ana kadar. Bazen ihtiyacı olmamasına rağmen, sırf biriyle iletişim kurmuş olmak için bir şeyler istediğini düşünmeye başlamıştım.
Devamlı vücudunda değişik eklentilerle karşılaşırdım ve yaptığı tüm geliştirmelerden haberdar ederdi beni. En komiği dudaklarına takma bıyık gibi taktığı ısı algılayıcısıydı. Mesela bir canlının ısısını büyütüp en iyi ısı algılayabilecek olan dudaklara ısı olarak iletmesini, hatta şekil olarak dudaklarla algılanacak hale getirilmiş bir durumda olan verilerin bulunduğunu söylemişti. Yani bir insansa söz konusu olan şey, küçük bir çöp adam gibi dudaklara ısınan bir resim çizilmiş gibi olacaktı.
Yani o öyle anlatmıştı bana. Buna rağmen, belki de bunlar yüzünden, pek arkadaşı yoktu. İşi gücü kendisini değiştirmekti; ama bunu değiştiremiyordu bir türlü. Arkadaşsız olmaktan rahatsız olmasına rağmen bu konuda bir şey yapamıyordu.
Hep bir şeyleri diğer insanlardan daha iyi algılamak için uğraşırdı. Bir yarasa gibi duymak için yarasa kulakları şeklinde bir aparatı, bir sinek gibi görebilmek için kafesli göz mercekleri, yıldız burunlu köstebeklerdeki dokunma duyusuna benzer bir dokunma duyusu için parmak uçlarında alıcılar olan eldivenler, bir köpek burnuna sahip olmak için yapma burun kılları…
Acaba bir insanda olan en basit şey mi yoktu onda? Onun için mi böyle insandan fazla olmaya çalışıyordu?
Onunla iletişimimi güçlendirmeye çalışacak, onu biraz yakından tanıyacaktım. Hem ben de o kadar sosyal sayılmazdım. Benim sosyal olmamamın nedeni ise önceliklerimdi. Ben…
Aslında ben de kendime dönüktüm. Onun gibi devamlı protezler geliştirmesem de; kendimi mutlu edebilecek şeylerle geçiriyordum zamanımı. Antik şehir maketleri yapıp tarih kitapları okumakla…
Galiba o kadar da farklı değildim ondan. Onu gözlemleme amacım sadece bilinç dışımın uydurduğu bir kılıftı. Kendimdekini görmeyince ondaki tuhaf gelmişti ve o tuhaflıktan bende de olduğunu ancak şimdi anlayabilmiştim.
Bir yanda geçmiş meraklısı ben, diğer yanda geleceğe hazırlanan o… Bugünle ilgisi olmayan iki insan. Birbirimizi tamamlamıyor muyduk sizce de?
Belki de birlikte bugün olabilirdik.