Bugün düşündüm. Bir kitaptaki bir cümlenin yüzü suyu hürmetine yaşıyor, aynı kitaptaki aynı cümle yüzünden acı çekiyordum.
Sonra yine düşüncemin izinden gittim. Oysa düşüncemi yürüdükçe salgıladığım sümüksü izler gibi kendim salgılamalıydım.
Ve… böyle şeyler düşünmekten vazgeçtim. Bunlar öğretilmiş düşüncelerdi. Kediyi düşündüm sonra… İşte, parlak ve sümüksü bir iz bırakmıştım arkamda.
Biraz silik olsa da… Sonra başka şeyler… rastgele izlerle dolu, koskocaman bir koridordu gece. Zaman ve mekan birdi.
Sonra adımı yazmak istedim düşüncelerimin bıraktığı izlerle. Bir ömre ihtiyacım vardı bunun için. Bir hat ustası gibi…
Vazgeçmeden vazgeçtim. Belki son nefesimde düşünecektim. Bir hamlede yazabilmek için…