Fincanı kapattı…
Önce kendisine değil de göğe doğru çevirdi. Fal kurallarına göre kendisine çevirince kendi geleceğini niyetlediği anlaşılıyor olmasına rağmen, o evrenin falına bakmak istiyordu. En azından bu dünyanın…
Fal bomboştu. Sadece telve vardı. Bir kara delik gibi, her şeyi içine çekiyordu sanki. Hiçbir şey anlaşılmadığı gibi, ona gereksiz bir şey yaptığını haykırıyordu adeta bu hiçlik görüntüsü.
O kimdi de koskoca bir evrenin falına bakabilsindi? O bir sinek bile değildi bu evrende.
Aniden, hala baktığı telvede küçük bir madalyon göründü. Sanki madalyonun içinde onun resmi vardı, görmese de biliyordu bunu.
Umut etmeye, kendisinin de evrende bir şey ifade ettiğini düşünmeye başlayabilirdi.