Toprağı kazmaya başladı. Neden kazdığını, neyi amaçladığını, ne aradığını bilmiyordu. Yavaşça, emin kazma darbeleriyle, sabırla kazdı. Yıllarca tek işi bu oldu. Yüzlerce kürek ve kazma eskitti. Yoluna çıkan kayaları kırmak için balyozlar paraladı. Çukur üzerine yıkılmasın diye iskeleler çaktı, merdivenler yaptı…
Ta ki, o kadar derine nasıl girdiği anlaşılamayan ve nasıl olmuşsa paslanmamış demir bir sandığa rastlayana kadar…
Sandığı çok kolay açmıştı. İyi bir değişiklikti bu onun için. Sandığın içinde yepyeni, sapasağlam bir kazma, kürek ve balyoz buldu ve kazmaya devam etti.