Dürüst, alaycı olma pahasına dürüst birisi o. Onunla bir şeyler yapmak harika çünkü mizah anlayışında başkasını aşağıya çekmek yok. Ya da rahatlama biçimi üstünlük sağlamakla tamamen alakasız. Bir oyun oynarken rekabet etmek önemli onun için; ama tamamen daha çok gelişmenin peşinde. Bazen soruyor bana yenildiğinde. “Sence daha iyisini nasıl yapabilirdim?”
Ben de yapabildiğimi yapıyorum gelişmesi için. Ben yenildiğimde de aynısı oluyor. Böylece kendimizi de geliştirmiş oluyoruz aslında. Birbirimize söylediğimiz hataları yapmadığımızda oyun gelişiyor, hiçbir şey aynı kalmıyor, yerimizde saymamış oluyoruz…
İlişkimizde gizem yok mu? Tabii ki var. Her an var hem de. Birbirimizi tamamen tanıdığımızı hiç söyleyemiyoruz; çünkü parametreleri devamlı değiştiriyoruz.
Arkadaşlarımız da var. Her an iç içe olup birbirimizden sıkılmanın bir anlamı yok öyle değil mi? Yine de onunla birlikte bir şeyler yapmanın tadı bambaşka. Arkadaşlarımı gördükten, onlarla bir şeyler yaptıktan sonra yanına gitmek huzur verici.
Ne yalan söyleyeyim, önceleri ona güvenmek benim için çok zordu. Şimdi bile zorlayıcı olabiliyor bazen ama her şey için elimden geleni yaptıktan sonra onun ne yapacağını daha az umursar oldum. Bu ilişkiye kendimi verdiğim gerçeği bir yana, tüm birikimimi ona bağlamış sayılmam. Bunun nedeni ona güvenmemekten çok kendime güveniyor olmak. Galiba çözdüm güvensiz olmamamın sırrını. Elimden geleni yapıp hiçbir şeye tam olarak yatırım yapmamak. Yatırımlarımı gerektirdiği kadar dağıtmak. Arkadaşlarımın önemsiz olmadığı gerçeği bunun için de önemli zaten. Bu durum varlığını önemsizleştirmiyor; sadece benim mutluluğumun garantisi oluyor. Kendi yatırımlarımı sigortalamış oluyorum. Varlığımı…
Birlikte bir şeyler yapmak, bazen başka ülkeleri, bazen kendi ülkemizin bir köşesini gezmek mesela, harika. Elbette tuhaf huyları var. Bir şeye yoğunlaştı mı bazen dikkatini çekemiyorum. Bu beni deli ediyor; ama öyle bile olsa o yoğunlaşmışlığı hoşuma gidiyor.
Onunla ağız dalaşı yapmak çok hoşuma gidiyor. Seviyoruz birbirimizi zorlamayı. Benim olayları ciddiye alışımla dalga geçişi bazen sinir bozucu; ama idare ediyorum bir şekilde.
O da olayları fazlaca ciddiye alışımı pek sevmiyor bazen, kendisi hiç almadığından değil; ama işte o da beni idare ediyor.
Böylece yaşayıp gidiyoruz işte.
…
Biz muradımıza eriyoruz, dünya dayı kerevetimize buyur ediyoruz fazlaca muhatap etmeden…
Böylece geçinip gidiyoruz…