22.09.2018

Şampuanı köpürtürken gözlerini açık tutmaya çabalıyordu her defasında. Tırnaklarını keserken her birini kökünden, kanata kanata kesiyor, tıraş olurken yüzünü en az üç yerinden kesiyordu. Koşu bandından bant onu atmadan inmiyor, her defasında yorgunluktan kendisine gelemediği için bant yarım saat boşta çalışıyordu. İşte herkese teklifsizce çay-kahve taşıdığından artık çaycı bile bazen ona iş buyuruyor, yetmezmiş gibi bir sürü insan kendi işini ona yıkıyordu. O da kabul ediyordu çünkü.
Üstesinden bir türlü gelemediği, kendisini affetmeyi bir türlü beceremediği bir şey vardı. Belki de ömrünün sonuna kadar asla affedemeyeceği…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir