Kanatlarını çırptı. Kendi elleriyle yaptığı, kendi kanatlarını. Güneşe doğru fazlaca havalanmamayı öğrenmişti atalarından. Yere fazlaca inip bir antene takılmamayı da kendisi akıl edebiliyordu. Peki ne yapacaktı havada?
Uçaklar ne yapıyorlardı? Bir yerlere insan, eşya, bomba taşıyorlardı. O dünyada olduğu yerden başka bir yerde olmak istemiyordu ki. Yine de havalanabildiğini bilmek güzeldi. Keşke bu kadar uğraşı işe yarar bir şey için olsaydı. Gerçi o mantıklı bir insan olduğunu hiçbir zaman iddia etmemişti. Bu da mantıklı olan bir insanın söyleyebileceği bir şeydi. Arada bir de olsa havalanmak onun için iyi olabilirdi. Bunun için bile değerdi harcanan o kadar emeğe.