Normalde bu saatlerde çoğunlukla kitap okurdum ama canım istemiyordu. Bana minderinde uzanmış kısık gözleriyle bakan kediye bakmaktan başka bir şey yapmayı arzulamıyordum. Büyüktü, çok büyüktü. Yine de minderin dışına taşmamış, onu tamamen doldurmuştu. Şu basit minder, sanki onun için, pahalı kumaştan yapılma lüks bir yatak gibi görünüyordu. Ona yakışıyordu. Keyfine fazlasıyla düşkün bir hayvan tanrıya benziyordu. Eskiden bir hayvana tapmış olan insanların varlığı hiç de tuhaf gelmiyordu artık. Kendimi büyük bir bilinmez şey tarafından seçilmiş bir insan gibi hissediyordum. Aslına bakılırsa öyleydim. Evet, bir kedi bilinmez bir şey değildi. Ama o, bilinmez sebeplerle beni takip etmiş, benim evime gelmiş, hazırladığım yemeği yemişti. Şimdi de karşımda, hâlinden son derece memnun, uzanıyordu. Eh, insan merak ediyordu. Oysa o bu merakıma cevap veremez, benimle konuşamazdı. Onu öyle kabul etmekten başka ne yapabilirdim? Varlığından rahatsız değildim. Bilakis uzun zamandır ilk defa ilgimi bu kadar çeken bir şeyle karşılaştığımdan mutluydum da. Hem en azından şimdilik bana hiçbir zararı yoktu. Benimle aynı hizada, göz göze yemek yemişti. Bu da ilginçti benim için. Bana zarar vermeyeceğine güvendiğim sivri diş ve pençeleri olsa da hiç yabancı gelmeyen bir çift göze bakarak yemek yemiştim. Onun için de aynı şey geçerli olmalıydı. Gerçi beni seçen kendisi olmuştu, yine de ona zarar vermemiştim işte. Başka birisi olsa onu evine kadar takip eden devasa bir kediden korkardı. Hiçbir şey yapamasa bile belediyeyi haberdar ederdi. Onlar da bir yoluna bakarlardı herhâlde.
Oracıkta uyuyacak kadar uyku bastırmıştı. Beni hipnotize etmiş olmalıydı. Tipik bir yalnıza nazaran yatma ritüelime fazlasıyla düşkündüm çünkü. Pijamamı giymeden yattığım vaki değildi.
Sabah kalktığımda ağır bir battaniye misali üzerimdeydi. Devasa olsa da üzerimdeki ağırlığı dengeliydi. Peki ama neden? Neden bana böyle yakın davranıyordu? Keşke birbirimizi anlayabilseydik.
Ama bunları düşünmeye vaktim yoktu, işe geç kalmıştım. O kadar rahat uyumuştum ki yıllardır ilk defa geç kalkmıştım. Hemen hazırlandım. Oldum olası kahvaltı etmezdim. İşime yürüyerek gitsem de bu durumdan rahatsız olmaya başlamıştım. Bu kedi benim dengemi sarsmıştı. Evet, hatırladığım kadarıyla hayatımın en rahat uykusunu uyumuştum, kendimi harika hissediyordum. ama ya kedi giderse ne yapacaktım.