Binanın tanıdık kokusunu aldığı an gözleri doluyor. Kolay mı, tam altı yıldır çalışıyor burada. Ejder kertenkeleleri daha genç; ama onlardan önce bir sürü kertenkele gelip geçmişti. Yani ilk denemede böyle kusursuz yaratıklar olmadı tabii.
Bu kertenkelelere isim koyması yasak olduğundan o da renkleriyle düşündü hep onları. Kazayla açık eder diye içinden bile isim koymadı. Yine de gri çok başkaydı onun için. Belki de raporlarında bir şekilde belli etmişti ve bunun için kovmuşlardı onu. Mecbur kalıp alsalar da ne yapacakları belli değildi ki…
Sadece veda edebilmesi için birkaç dakikalığına geri çağırmış olabilirlerdi.
Grinin haykırışlarını kapının arkasından duyuyor. Evet, bu küçücük kertenkeleler haykırabiliyor. Yemen bukalemunu gibi tıslayabiliyorlar bazen ama aynı zamanda haykırabiliyorlar da. Bir kaplan yavrusunun sesine benziyor. Ya da bir akvaryum timsahına… Onların arasında bir ses işte.
Bir hava akımıyla kendisini kucağına atıyor kapıyı açar açmaz. Diğerleri de ayakları dibine gelmişler bile. Griye sarılıp diğerlerini de bacaklarından alıyor sevmek için. Dördü de kucağında bir yerlerde ona tutunuyorlar muhabbetle.
Hazineleri orada duruyor, yuvalarında. Bir tek grininki eksikti, o da tamam artık.
Ama ne kadarlığına kalacak burada?
Konuştuğu her şeyi anlıyorlar. Hatta cevap bile veriyorlar ona. Evini kokularla tarif ediyor onlara. Belki onlardan kurtulabilirler birlikte. O kovulsa bile kertenkelelerin kaçtıklarında gelecek yerleri olur. O da kaçırabilir onları, cesaret edebilirse tabii. Eğer kaçmazlarsa onlara kötü şeyler yaptıracaklar, bunu çok iyi biliyor.
Ve… Onlara isim vermeye karar veriyor. Bu bir başlangıç olacak. Sonra da kaçacaklar.
Nereye, bilmiyor.
Bunu düşünürken nefesleri ağırlaşıyor.
Bu gaz mı? Gaz mı salıyorlar odaya?
“Ölüyorum!” diyor.
Dördü birleşip bir şeyler yapıyorlar. Hava temizleniyor.
Onu pençeleriyle kavrayıp küçük, güçsüz kanatlarıyla havalanıyorlar. Küçücük cüsseleriyle nasıl bu kadar güçlü olabilir bunlar? Onun bile hiçbir fikri yok. Gri aralarından ayrılıp kardeşlerinin hazinelerini alıyor ve pencereden uçup gidiyorlar hep birlikte bilinmez bir yerlere.