31.03.2024

Hafifçe kıpırdandım. Şıngırdadım. Hakkını vermek gerekir, zincir şıngırtısı kulağa epey güzel gelir. Tam otuz beş yıldır devamlı, her kıpırdanışımda işitsem bile. Doğduktan sadece bir gün sonra belirmiş bu zincirler vücudumda. Kulaklarımda bile var. Saç tellerimde bile…
Tam boğazımda, ses tellerimin olduğu yerde ucu var, bir yerden sonra görünmezleşen… Ya da kaybolup giden… Ne olduğunu bilmiyorum. Kimse bilmiyor. Ben büyüdükçe ya da ne bileyim, kilo falan aldıkça bana uyum sağlıyor bu zincirler. Ve her hareketimde şıngırdıyorlar…
İnsanlar benim tuhaf, çok tuhaf biri olduğumu, bu zincirlerin kendi belirlediğim bir tür aksesuar olduklarını zannediyorlar. Anlattığımda inanmıyorlar. Nasıl inansınlar?
Yakınımda olup her şeye tanık olmuş ailem bile uzaklaştı benden çoktan. Artık hiçbirinden haber almıyorum.
Zincirlenmiş ve yalnızım.
İşte o gün hafifçe kıpırdandım ve o kalp atışlarımdan bile daha aşina sesi işittim. Son kez işiteceğimi bilmeden…
Sesini herkese duyuran bir aletin önünde konuşmakta olan birisinin sözünü kesmek için…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir