“Bu altı oldu.”
“Bu da yedinci.”
“Tamam da, mecbur muyuz yedi defa aynı müziği dinlemeye hanımefendi? Kafayı yedim be!”
“Siz atın bu kez madem.”
“Benim sevdiğim müzikler bu paçoz müzik kutularında olmaz. Hem neden müzik dinlemek için para vereyim ki?”
“Bar müziği mi dinleyeceksiniz?”
“Hepsi bir benim için. Ne olmuş ki? Bardayız zaten.”
“Tamam, rastgele bir sayı söyleyin, onu seçeyim o zaman.”
“Sekiz… Bu arada, bira içer miydiniz bir tane daha? Sizinki bitmiş neredeyse.”
“Yok, çok içtim teşekkürler. Bir patates tabağı yemezsem benim için pek iyi olmayacak.”
“Neden bu şarkıyı bu kadar seviyorsunuz? Merak ettim. … Buranın baharatlı patatesi harikadır. ”
“Öyle mi ben ilk defa geldim. … Bilmem, seviyorum işte.”
“İntihar falan etmezsiniz her hâlde değil mi?”
“Etsem de size söylemezdim herhâlde. Kurtarmak için insan aramaya mı çıktınız nedir! … Beyefendi, yerken rahatsız edilmek istemiyorum, siparişim de geldi zaten.”
“O şarkıyı çalayım mı tekrar? Şurada da dekor pala var. Bayağı da keskin maaşallah.”
“Ne istiyorsunuz bilmiyorum beyefendi. Cidden anlayamadım ama ben rahat bırakılmak istiyorum. Müzik de değişti işte. Kusura bakmayın, rahatsız etmişim sizi…”
“Merak ediyorum işte. Neden bu şarkı? Neden defalarca?”