Tek katlı evimin penceresinin önünde, bir kaç ay içinde, türünü bilemediğim bir ağaç büyümeye başlamıştı. Gövdesi çok güzel kokuyordu ve yamru yumruydu. O kadar şekilsizdi ki, bir zencefil kökü onun yanında dümdüz kalırdı. Bir gün arkadaşımın oğlu gelmişti ve bir oyuncakçıda gördüğü arabayı alamayınca kıyameti koparmıştı. Öyle içli ağlamıştı ki, ağlamaktan yorgun düşüp annesinin kucağında uyuyakalmıştı. Pahalı olan arabayı alamayan annesi en az onun kadar üzülmüştü bu duruma. Bir yandan da bana bir çocuğun her istediğinin yapılmaması gerektiğini söylüyor, imkânsızlıklarının iyi bir yanını bulmaya çalışıyordu. Gerçi haklıydı. Bir çocuğu şımartmak ona kötülük yapmak olurdu. Yine de ikimiz de biliyorduk ki, …
Etiket: ağaç
22.01.2018
Kıpkırmızı bir elmayı koparmıştım ağaçtan. O ağaçtaki en güzel elmayı… Yıkamamıştım. Nasılsa hiçbir doğa dışı şeyin uğramayacağı bir yerdi burası. Her şey doğaldı. Elmayı kazağımda parlatmış ve ısırmıştım. Ağzıma yumuşacık şeyler gelmişti. Elma kurtları. Onlarca elma kurdu… İşte bu doğal değildi. Bir elmada en fazla iki kurt olmaz mıydı normalde? Oysa ağacın en sağlıklı elmasında onlarca kurt bulmuştum ben.