Farecik, insanlar arasında olmaktan son derece mutsuzdu. Onlar ona çok yakışıksız görünüyordu. O çığlıkları, o iğrenen, kocaman bir bebeğin yapabileceği saçmalıktaki devasa çırpınışları, o saygısızlıkları… Ah o saygısızlıkları! Küçük ve iğrenç bir şey olarak görülmenin onda uyandırdığı rahatsızlık yetmezmiş gibi, insanların bulunduğu yerlere yakın olmak zorunda kalışı deli ediyordu onu. Mecburdu; çünkü ancak insanların olduğu bölgelerde yemek bulabiliyordu. Zaten insanların bulunmadığı bir bölge yoktu ki. En azından onun ayaklarının gidebileceği mesafelerde… Kum gibi insan vardı ve her biri bir kum tanesinden oldukça büyüktü. Bir de farelerin çok fazla doğurduklarını söylerlerdi utanmadan. Evet, dinlerdi farecik insanları. Onların aksine, dinlemeyi severdi. Bir …
Etiket: fare
27.03.2018
Kuşlar ne zamandır görünmüyordu. Ne ötüyor ne de uçuyorlardı. Ağaç kovuklarındaki yuvalarında da yoklardı. Aniden kaybolmuşlardı ve kimse bunun nedenini bilmiyordu. Bilim insanları devamlı araştırıyorlardı; ama en ufak bir fikir edinememişlerdi. Ardından papatyalar gitti. Her yerde bulunup varlıkları bile fark edilmeyen papatyalar artık en çok konuşulan konular arasına girivermişti; çünkü aniden yok oluvermişti. Sonra sinekler… Uğur böcekleri… Fareler… Bilim insanları sersemleşmişlerdi çünkü bunun için hiçbir neden olmamasına rağmen denge bozuluyordu. Evet, doğa git gide bozulacaktı, küresel ısınma olacaktı ama bu bozulma tamamen sistemsiz ilerliyordu. Bir gün, bir gündönümünde, tüm dinlere mensup din adamlarının bulabilecekleri bir yerde aynı yazı, farklı dil …