19.05.2018

İhtiyarlar her yerdeydi; çünkü artık çocuk doğmuyordu dünyada. Bir virüsle insanların doğurma yetenekleri yok edilmişti. Nüfus git gide yaşlanmaya ve yavaşlamaya başlamıştı. İnsanlar tavşanlar gibi çiftleşiyorsa da tüm tavşanları utandıracak şekilde bir tanecik yavru bile dünyaya getiremiyorlardı. Artık aşk sözcüğü tedavülden çıkarılmış, tüm dünyada namus denen kavramın izine dahi rastlanmaz olmuştu. Artık tek kutsal şey üremekti. Kutsal ve ulaşılmaz… Üremeye, doğan bebeklere dair destanlar yaratılmıştı. Eski söylenceler güncellenip değiştirilerek özünde bir bebeğin doğuşu ve üretkenlik olanlar güçlendirilip aktarılmaya devam edilmiş, böyle bir içeriği olmayanlar da değişime uğratılarak güncellenmişti. Dünyada bilinen en genç kişi kadındı ve altmış dokuz yaşındaydı. Artık insanların …

Okumaya Devam Et

02.05.2018

Eve gitmek istemiyordum. Beni ölümcül bir şey beklemiyordu evde. Gitmek istemememin nedeni tehlikede olmam değildi. Sadece can sıkıntısıydı. Canımın sıkılmasının nedeni de komşularımdı. Daima beni lafa tutan yaşlı bir adam vardı kapının önünde ve benim geliş saatlerimi beklemek için resmen nöbet tutmaktaydı bahçede. Neden benimle konuşmak istiyordu anlamıyordum. Sohbetim öyle ahım şahım değildi ki. Hatta adamın sorularına kısa ve belirsiz yanıtlar veriyor, konuşmayı genişletebilecek her şeyden kaçınıyordum. Bazen neredeyse onu terslediğim bile oluyordu. Tüm bunlara rağmen, benimle konuşmaya çalışmaktan bir türlü vazgeçemiyordu, geçmiyordu. İnsanların konuşmak isteyeceği bir insan değildim ben. Az konuşurdum. Çoğu zaman dinlemezdim bile. Yani şu az konuşup …

Okumaya Devam Et