Barış Kebapçısı… Dükkanıma girdiğinizde, mis gibi kuyruk yağı kokusuyla selamlarız burnunuzu. Genel olarak sizi selamlayansa çoğunluk Selçuk’tur sağ olsun. Kendisi garsonumuzdur. Nazmi ve Rıdvan da garsonlarımızdır. En eli çabuk olan Rıdvan, en sakarları Nazmi, en güler yüzlüleri de Selçuk’tur. Aşçı da bendeniz. Adım da Yusuf. Aynı zamanda bu dükkanın sahibi olurum. Ha, kasada da Servet durur. Servet güvenilir çocuktur, oğlumdur. Peki bu dükkanın adı neden Barış’tır bilir misiniz? Barışın asla olmayacağını bilirim. Onun için barış istediğimden dükkana Barış ismini koymuş değilim. Ne de olsa bu dünyada geçerli tek şey savaş olacak hep. Oğullarımdan birisinin adı falan da değil; ya da …