06.01.2021

Ayağımdaki mantarın beni parça parça yiyeceğinden o kadar korkuyordum ki… Askerde bulaşmıştı bu meret bana. O zamandan sonra da düşmemişti yakamdan. Lanet olasıca. Parmaklarımın arasında bir sürü çöküntü oluştu derimi koparta koparta. Artık etlerimi… O iğrenç koku da cabası… Karbonat, mantar ilaçları, oksijenli su… O kadar çok şey denemiştim ki… Sonra bir gün geldi ve koku ve kaşıntı ortadan kayboluverdi. Yoktu işte. Yoktu… Hiç de bir şey yapmamıştım hem de. Sadece bir çocukluk yapıp; meydandaki çeşmenin altında ayaklarımı yıkamıştım. Her gün geri gelmesinden korkarak beklesem de; kaşıntısız bir hayata bir türlü alışamadığımı fark ettim. Bir korku bulutuyla kalkıyordum sabah. Yine …

Okumaya Devam Et

25.05.2020

Mikolog olduğunu söyleyen bir adam vardı. Mantarlar hakkında eğitim alıp bir mantar uzmanı olduğunu iddia ediyordu. Tamam da neden buracıkta, bir pazarda tezgâh açmıştı? Bu sattığı mantar değildi ki. Merak ettiğimden sormak için yanına yaklaştım. Dediğine göre, o sadece bir mikolog değildi. Botanik ve kimya ile de uğraşıyordu. Yaptığı tozu tüm bilgi birikimi ve deneyimleriyle geliştirmişti söylediğine göre. Bu toz ilaç değildi. Onun için bir firmaya götüremez ya da bu şekilde test ettirmekle uğraşamazdı. Bunun için kimse ona şans vermezdi. Bizler, eğer istersek deneyebilirdik. Bu tozdan bir çay kaşığı alan insan, ölen insanlarla iletişim kurabilirdi. Sadece ölenlerle değil. Farklı boyutlardaki …

Okumaya Devam Et