05.11.2018

Bu okula herkes giremez, müfredatını herkes bilemezdi. Sınav, sınıf, teneffüs, devamsızlık, beslenme, kalem, defter, kitap, silgi… gibi kelimelerin kullanılmadığı, nesnelerin ya da kavramların yer almadığı bir okuldu burası. Öğretmen ve öğrenci… Elbette öğretmeni ve öğrencisi vardı bu okulun; ama bildiğimiz gibi değildi durum. Tabii ki her şeyi öğreneceksiniz. Önce okulun isminden başlayalım anlatmaya dilerseniz. ‘Güvenilirlik Okulu’ Bu okulda, önce güvenmeyi öğreniyorlardı öğrenciler; birbirlerinden… Elbette yönlendiriciler vardı başlarında; ama asıl amaç birbirlerinden öğrenmeleriydi. Güvenmeyi öğrenince de güvenilir oluveriyordun ve salıveriliyordun dünyanın dört bir bucağına. Onlara da güvenmeyi öğretiyordun. Ve… Her şeyi yavaş yavaş değiştiriyordun. Değiştiriyor muydun gerçekten? Değişiyor muydu? Bu okulu …

Okumaya Devam Et

07.02.2018

Kalabalıkta fokurtu sesleri duyulmuyordu. O, yine de elleriyle marpucu kavrayarak sipsiyi dudaklarının arasına alıp derin bir nefes çekti. Fokurtunun titreşimi bile mesdolması için yeterliydi. Bir elini marpuçtan çekerek kendi yapımı olan bir tozu saf suya karıştırmasıyla oluşturduğu bir çözeltiye uzattı. Bu çözelti suya atıldığı an çözülüyor, görünemez, koklanamaz ve tadılamaz hale geliyordu. Bu çözeltiyi bu şekilde tasarlamasının nedeni tüm içecekler arasından sadece suyun tadını beğenmesiydi. Çözeltiyi yudumladıktan sonra yüzünde garip bir gülümseme belirdi. Hayatta ihtiyaç duyacağı her şey bunlardan ibaretti işte. Kalabalık, tütününden marpucuna kadar kendi imal ettiği, çekildiğinde fokurtusunun titreşimini hissedebileceği bir nargile ve yudumlamakta olduğu çözelti… Kontrolünde olmayan …

Okumaya Devam Et

24.11.2017

Bir tek öğrencisi olmayan bir öğretmen olmak… Tahmin edeceğiniz gibi, hiç de çekici değildi. Bir köyde yapılmamış bir okula gönderilmişti. Zaten köy sekiz haneden oluşuyordu ve bu sekiz hane yaşlılardan ibaretti. Değil çocuk, orta yaşlı biri dahi yoktu. Ne olmuşsa olmuş, emekliliğine iki yıl kalan öğretmen buraya sürülmüştü. Köyde terk edilmiş bir ev vardı. O da oraya yerleşmişti. Okul da kendi evinin bir odası olurdu olmasına da öğrenciyi nereden bulacaktı? En azından, oraya ilk adım atışında bunları düşünmüştü. Sonra tekrar düşündü. Kendisi de emekli olmadan yetmişlik muamelesi görmemiş miydi? gerçi yine de sürgün edilmişti ama kendi kaşınmıştı bu yaşta. İnsanlar …

Okumaya Devam Et