08.12.2017

Kırmızıyı çok severdi. Tepeden tırnağa kırmızı giyerdi. Sadece ayakkabıları siyah olurdu. Ortalarda görünmesini gerektiren bir işi yoktu. Radyocuydu. Sakin bir sesi olan; ama şu buğulu sesli bildik radyoculardan olmayan bir radyocu… Aslında psikoloji okumuştu ve radyoda rumuzla arayan insanların dertlerini dinleyip onlara sorular soruyordu. Programının adı da “Salyangoz”du. Kulaktaki işitme sinirlerinin olduğu bölge… Her gece 02.00 ile 03.00 arasında program yapardı ona ihtiyacı olacak insanların bir türlü uyku tutmayan insanlar olduğunu düşünerek. Doğruydu. Epey dinleyicisi vardı. Ülkede epey uykusuz insan olduğunu gösteriyordu bu da. Neler anlatmamışlardı ki ona! Tedavi olma umuduyla değil, dinleyen biri bulma mutluluğuyla anlatıyorlardı anlatacaklarını. Sadece üzüntülerini …

Okumaya Devam Et