07.06.2020

Söylediğine göre fikirleri eskiden çok beğenilirmiş. Eskiden ne yaparsa yapsın güzel yaparmış. İlginç… Birkaç yıldır ise ne yapsa başarısız oluyormuş. Benden de buna bir çözüm istiyordu. Adımı birisinden duymuş. Söyledi de; hatırlamıyorum şimdi vallahi, ne söylesem yalan… Uyduruverdim bir şeyler. Karides kabuğu tozu, salyangoz sıvısı, kaktüs suyu, sarımsak yağı ve kaynamış su… bir iki dua okudum güya… Sonra… Şişeyi tam eline verirken; içimdeki tuhaf yaratık başını kaldırdı. Peşinden gelecek kelimeyi biliyordum da; sonrasını ben de bilmiyordum. Acaba ne uyduracaktı yine? “Yalnııız…” O kısa boynunu uzattı, şişeyi alan eli hafifçe titredi… Ona şişeyi vermeyeceğimden mi korkuyordu. Gereksiz bir korku… Yolunmak isteyen …

Okumaya Devam Et

30.04.2020

Ayak parmaklarımdan birisi kopmuştu. Bir kazaydı; ama sanki kendi isteğimle olmuş gibi parmağımı bana vermelerini söyleyip onu etlerinden ayırmış, iki boğumun kemiğinden iki zar oymuştum. Altılı, küçük zarlar… Bir karar veremediğimde o zarları atıp çeşitli koşullar belirleyerek; zarlar hangi koşula uyarsa ona göre veriyordum kararımı. Kendi vücudumdan çıkma bir şeye göre… Ama bir gün kaybettim onları. Muhtemelen birisi çaldı benden. Onlara verdiğim değeri bilen birisi… Zaten birisi biliyordu bunu. Bir tek kişi… Kayboldukları gün o da kaybolmuştu çünkü. İşte o günden sonra, hayatımı parmak kemiklerinden yaptığım zarları aramaya vakfettim. Onlar sadece parmak kemiklerim değildi. Onlar irademi oluşturuyordu. Onlara yüklemiştim karar …

Okumaya Devam Et