16.11.2019

İçim öylesine karanlık ki! İnsanlardan nefret ediyorum. Kendimden nefret ediyorum çünkü. Karanlığımın tek sorumlusu kendimken diğerlerini sorumlu tutacak kadar aptalım. Ha bir de tembelim. Aslında o kadar tembelim ki, sadece kendimi sorumlu tutuyorum. Oysa ikisinin ortasında bir şeyler düşünecek kadar karmaşık şeylere zihnimi yoramayacak denli üşengeç ve hımbılım. Ya kendimi ya da başkalarını sorumlu tutabiliyorum ancak. O kadar doğrudan çalışabilen; beceriksiz olduğuna inanmayı seçen, tembel, tembel, tembel bir zihnim var ki! Bir işim bile yok! Düşünebiliyor musunuz! Yani evet, son derece zengin olduğum söylenebilir. Bir bankada kilitli bir kasam bile var. Şu kiralık olanlardan, çift kilit bulunduranlardan hani. Her gün …

Okumaya Devam Et

15.02.2019

Bir insan yanıma yaklaştığında, vücuduyla mı çok çalışmış yoksa zihniyle mi; yoksa çalışmayıp kendisini kuruntularla delirtmiş mi, anlayabilirim. Eh, bir burnum var benim. Kuruntunun kokusunu, zihinle çalışmanın kokusunu ve vücutla çalışmanınkini koklayabilirim onunla. Vücutla çalıştıktan sonra basitçe ve temizce ter kokar insan. Başlangıçta güneş ışığı gibi, sonra, eğer yıkanmazsa biraz bayatlamış bir ter olur. Bakteriler hemen anlarlar tembelliğin varlığını ve doluşurlar ona. Tembellik onlar için besin kaynağıdır. Ve barınak alanı. Zihinle çalıştığında daha mütevazı bir koku salgılanır. Ay ışığına benzer; ama yine eğer tembelseniz, bir tür bodrum katı gibi kokabilirsiniz bakterilerin de yardımıyla. Daha mütevazı olduğu için daha az kötü …

Okumaya Devam Et