Doğanın ortasında, uygar bir piknik masasında karşılıklı oturuyorduk. Benimle tartışmaya çalıştığı belliydi. Oysa ben kimseyle tartışmakta bir fayda görmüyordum. Hem yalnızdık ve doğadaydık. Tartışma hoşuna gitmezse üzerimde güç kullanabilirdi. Kimseye güvenmediğim gibi ona da güvenmem için bir sebep bulamıyordum. Birbirimizi birkaç aydır tanıyorduk, beni sevdiğini söylüyordu. Bense onu sevmeye çalışıyordum sadece. Bunu neden yaptığımı, neden sevmediğim bir insanı sevmeye çalıştığımı bile bilmiyordum. Monoton hayatımda bir farklılık olması için mi? Onu hiç sevmiyor değildim tabii. Ama güvenecek kadar da sevmediğim bir gerçekti. O da bunu biliyor, yine de denemeye devam ediyordu. Tartışmak bunun için en kolay yoldu. Usta olduğunu, çok şey …