Bir tür lüna park açılmıştı ilçenin meydanında. Çok yakın olmasına rağmen gitmekten korkuyordu. Gidip eğlenememekten… Hayal kırıklığına uğramaktan… Orada eğleneceğine dair, birçok sıkıntısından sonra rahatlayacağına dair umudunu taze tutmak istiyordu; çünkü çok, gerçekten çok sıkılıyordu. On bir yaşındaydı ve babasının halasının yanında kalıyordu. Yaşlı bir kadınla, yani en azından bu yaşlı kadınla yaşamak, can sıkıntısından ibaretti. Bakıldıkça çoğalan fotoğraflar, devamlı anlatılan anılar; en önemlisi doğru düzgün anlaşılmayacak kadar boğuk, yaşlı bir sesin mütemadiyen konuşması… Can sıkıntısı! Can sıkıntısı! Can sıkıntısı… Üstelik büyük halası ona oyuncak niyetine birkaç tahta vermişti sadece. Onları ne yapacağını bile bilmiyordu. Oysa evde, onlarca askeri vardı. …