09.02.2019

Kuş kanatlarının kemiklerinden bir tür pan flüt yapmıştı.
Nota dizilimi önemli değildi. Harmonik bir flüttü bu.
Ona üflediğinde, gök dinleyecekti kendisini, asıl önemli olan buydu. Bir çocuk öyle söylemişti. Eğer böyle bir pan flüt yaparsa, çocuk sadece flüt demişti, gök onu gerçekten dinleyecek ve gerçek arzusunu verecekti.
Çocuk da ninesinden dinlemişti bu masalı. Masallar gerçekti, biliyordu bu gerçeği.
Kırk iki yaşında olmasına rağmen…
Ve…
İşte akciğerlerden çıkan havayla anlatmıştı kendisini. Düşüncelerini havaya iletmiş, hava flüte iletmiş, flüt de gökyüzüne fırlatmıştı onları.
Gök dinlemişti. Ardından tam ayaklarının dibine yavaşça inen bir pakete sahipti artık çünkü. Cismani bir cevaba…
Paketin içinden onun yaptığından daha iyi görünümlü bir flüt çıkmıştı.
Evet, gök dinlemiş, daha iyi anlatmasına hükmetmişti.

Yorumlar

  1. merhaba Eylem, son yazini okududm ama bence güzel bir hikaye olmamis, biraz zorlama olmus… bence formati biraz degistirsen yani hergün degilde biraz daha aralikli ve uzun hikayeler denesen daha iyi ve kaliteli hikayeler olusturursun diye düsünüyorum… ama tarzin cok güzel ve dedigim gibi daha uzun ve düsünülmüs hikayeler senin tarzina harika olurdu… seni birazda kiskaniyorum dogrusu, harika bir is yapiyorsun, devam et derim…

    1. Eylem Yurtsever says:

      Zorlama derken? Dört yüzden fazla yazıdan elbette kötüler olacak; ama format değiştirmeyi düşünmüyorum. Eleştirinizi açarsanız daha fazla yardımcı olabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir