‘Mahallenin Piçi’ derdi ona herkes mahallede. Tüm -n’ler nazal olarak telaffuz edilirdi. Bir dizi ya da filmde olsaydı hoş olurdu. En azından zararsız kalırdı; ama o her duyuşunda o -N’lerin nazallarının sivri dirsekleriyle böğrüne böğrüne, ciğerine ciğerine kaktırdığını hissederdi. Göğsü sıkışırdı. ‘Mahallenin Piçi’ tabiri yerine ismi söylenirse böyle devam edeceğine, en azından birisinin onu ismiyle kabulleneceğine olan umudu filizlenirdi. Sonra, aynı kişi dürtüverirdi onu bol nazallı dirsek darbeleriyle. O bu lakabı almıştı; ama bunun nedeni annesinden kaynaklanmıyordu. Çocukken herkese ‘baba’ dediği içindi tüm bu tantana. Ne yapsın, yoktu babası. Geriye hiyerogliflere benzeyen yazısıyla onlarca defter dışında hiçbir şey bırakmadan göçüp …