Gözleri bal köpüğü rengindeydi. Bir arıcıydım ve inanın, ‘bal köpüğü’ dediklerinde neyi kastettiklerini çok iyi anlıyordum. Onu gördüğümde patates cipsi yiyordum. Çok sevdiğim; ama bu zevki tatmak için kendime çok çok nadir izin verdiğim için resmen yumulmuştum pakete. Buna rağmen dikkatimi çekmişse… Tipik bir yaz aşkı olacağını düşündüm yanından, uzağından geçerken. AA, o zaman bile aşkı düşünmüşüm baksanıza! Sonra, gözlerini gördüm işte. Hala yaz aşkı kıvamındaydı; ama birazcık daha kıvamlanmadı desem yalan olur şimdi. Sonra… Sonra… “Şu güneş yağını sırtıma sürer misin anne?” demiş bulundu. Demiş bulundu işte. Sanki, bir flüt, bir arp ve bir keman aynı anda bir melodiye …