Kadının biri, tekinsiz, alçak bir sesle gülmekteydi. Gülüşünün tekinsiz olduğunu düşünmemin sebebi, devamlılığıydı. Devamlılığı ve aynılığı. Bu aynı zamanda ruhsuz olduğunu hissettiriyordu bana. Sanki ruhu alınmıştı ve gülme eylemi, elinde kalan tek şey olmuştu. Yüzünde güldüğüne dair hiçbir ifade yoktu. Aslında hiçbir ifade yoktu. Dudakları kapalıydı gülerken. Belki de bu da gülüşüne tekinsizlik katan şeylerden biriydi. Ona öylece baktığımı gören bir esnaf yanıma yaklaşıp: “Deli işte, her zaman böyle bu karı, bakma sen ona,” dedi sesini alçaltmaya bile gerek görmeyerek. İşte… Kadının sesinde bir şeyler değişmişti bunu duyunca. Demek ki farkındalığı vardı çevresine dair. O kesintisiz sesinde hafif bir duraksama …