Küçük bir köpek yavrusunun viyaklamalarını duyduğunda, otobüsten henüz inmişti. Evine doğru yürüyecek yaklaşık yirmi dakikalık yolu kalmıştı. İki elinde de yaptığı alışverişten aldıkları bulunmasına rağmen sese yöneldi. Yavru bir köpek, bir ağacın altında öylece kıvrılmış inliyordu. Elinde torbalar vardı. Köpeğe yardım edemezdi. Etmedi. Ölüme yaklaşmışken; belki de bir saat sonra ölecekken; hayatını bir film şeridiymiş gibi zihninde çevirirken; tam o sahnede hayıflandı. Keşke elinde torbaları varken sese doğru gitmeseydi.