Oturup düşündüm. Olmaz a, olur da bir intihar mektubu yazsam ne yazardım? Nasıl başlardım? Suçlar mıydım insanları; yoksa sorumluluğunu mu alırdım her şeyin? Sevgiden, vefadan, nankörlükten bahsedip; geride kalanların suçluluk duyacağını düşünerek içimin yağlarını mı eritmek isterdim; yoksa… Hayatın boşluğunu simgelercesine bomboş bir kağıda imza mı atardım? Aslında, bunların hiçbirini yapmazdım… İntihar mektubuma, kendimi resmeder, aslında neden resmedeyim ki, bir kağıda bir fotoğrafımı yapıştırır ve aynı fotoğrafı parçalayarak yapıştırırdım ilk fotoğrafın altına. Gerçekler bazen olduğu gibi, süslenmeden; bir bahane göstermeden; öylece anlatılmalı değil mi? Benim intihar edişim, cesedimin görüntüsü, kokusu, sinekler, mezar, insanların gözyaşları, hüzün… gerçeğin ta kendisi olsa da …