06.03.2020

Şeytanlıkla işi yoktu ama kimin tamamen iyi olduğunu söyleyebilirdik ki? O da sinsi sayılabilecek birisi olmasa da… biraz tuhaftı.
Beyni biraz farklı çalışıyordu. İnsanlara iltifat ederken onları aşağılar bir tarzda yapardı bunu. Kötülük yaptığını düşünürken de aslında size iyilik yaparken bulabilirdiniz onu. Sevilmeyi sevmeyen tonlarca insandan birisiydi aslında. Tek farkla, böyle birisi olduğunu bilir, bunu gayet bilinçli yapardı. Sevilmek için meydan okuyacak salak birisini bulma peşinde de değildi; ama öyle birisini bulmuştu bile.
Beni…
Bana ne yaparsa yapsın, nasıl bir ters yöntem kullanırsa kullansın, karar vermiştim onu sevmeye bir kere, gerisi boştu.
Yine de o kazanmıştı tuhaf düellomuzu. Benim yaptığım bir hareketle etkinleşecek intiharını tezgahlamış, sevgimi de alıp öte dünyaya gitmişti.
Kazanmıştı. Ya da başka bir açıdan bakarsak kaybetmişti.
Bir hayvan olsaydım belki de daha kolay olurdu işim. Daha kolay sever, daha kolay çiftleşir, daha kolay mutlu olurdum.
Oysa karnımın doyması ya da bölgemin güvene alınması amacıyla değil de saçma sapan bir hareket yaparak; bir odanın kapısını açarak birisini, sevdiğimi öldürmüştüm. Bunu bilmiyordum bile. İstemiyordum… O istiyordu. Bana acı vererek ölmek istiyordu.
Buna da insanlık hâllerinden bir hâl, deniyordu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir