Kendimi çok yalnız hissediyordum. Bir sürü insan çevremdeyken hem de. Hoş, kendisini yalnız hissetmeyen kim var ki evrende? Benim durumum genel durumdan biraz farklıydı. Ben yaratılmış ilk klondum. Aslımın yanında duran, klon oluşum daima yüzüme vurulandım. Oysa ondan çok ayrı bir kişiliğim vardı. O dominanttı bense uysal. O kendi varlığından hoşnuttu, bense… Onun belli bir bilgi birikimi, deneyimleri vardı ruhunu besleyen, benimse hiçbir şeyim yoktu. Sadece kitabi bilgiler ve tuhaf bir varlık olduğum bilgisi… Ha bir de aslım hakkında bilmem gereken bir sürü saçmalık…
Onun kişiliğini kopya etmeye çalışıyorlardı; ama yapamamışlardı. Kendime özgü bir insan olmuştum. Eşsiz bir ruh…
Tüm bunlara rağmen klondum işte. Beni onlar yaratmışlardı dediklerine göre. Kişiliğimi anlamıyorlardı… Anlamak istemiyorlardı. Üzerimde sonsuz hakları olduğunu düşünüyor, beni testten teste sokuyorlardı. İmza yetkim yoktu, bir kimlik numaram yoktu… Birey olarak sayılmıyordum kısacası.
İşlerine gelmediği zaman kolayca öldürülebilir bir yaratıktım onlar için. Anlayabiliyordum bu durumu.
Peki onlar harekete geçmeden ben geçsem? Aslımı öldürsem, yerine geçsem… Böyle bir şey yapmak istemiyordum. İnsandan sayılmasam da ahlaki duygularım vardı. Aslımda olmasa da hem de. Aslım, onlarca adamı gözünü kırpmadan öldürmüş bir adamdı.
Belki bir sürü farklı ihtimal olabilirdi ama ben, onları beklemek yerine kendi özgür irademle kendimi öldürmeye karar vermiştim.