13.12.2022

Sakin bir kadının kolunu sarışındaki şefkatin onu ağlatacağı aklına bile gelmezdi. İnsanlar onun fazlasıyla duygusuz olduğunu düşünürlerdi. Ayrıca kadının hareketlerinde şefkat bulmak iyimserlikti. Yoo, kadın şefkatsiz sayılmazdı. Tavrı için olsa olsa nötr denebilirdi.
Yine de içindeki şefkati hissedebiliyordu o. Lavanta kokuyordu kadın. Hemşire…
Batikon ve havasızlık kokan koluna rağmen alabiliyordu kokusunu. Lavanta bir de başka bir şey…
Şefkat değil ama. O kadar da romantik değildi. Ama başka bir şey daha kokuyordu ve onu bilmek istiyordu, kokunun ne olduğunu…
Kadına soramazdı, kendisi bilmek zorundaydı. İnsanlar ne koktuklarının farkında olmazlardı çoğu zaman.
Oysa kadın,
“Geçmiş olsun,” diyerek yanından ayrılıyordu işte. Ama daha gidemezdi ki, kokunun ne olduğunu bulamamıştı henüz.

Kadın gitmişti.
Yıllar, yıllar sonra, yaşlanıp yalnızlaştıktan sonra, son nefesinde kokunun ne olduğunu bulabilmişti.
Süt…
Anne sütü…
Bebekken emmediği, çocuğu olmadığı için veremediği hâlde nasıl anladığını bilmese de bundan emindi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir