Kanat çırpışları alkışa benzeyen bir kuş geçti kafasının üstünden. Gözlerine perde indiğinden kuşun cinsiyeti hakkında en ufak bir fikri yoktu. Aslında vardı. Yırtıcı kuş olsa sessiz çırpardı kanatlarını. Az çırpardı zira.
Belki de kuş bilerek ses çıkartmıştı. Sırf onun dikkatini çekebilmek için…
Birkaç dakika sonra tekrar geçti. bu kez geçerken tam ellerinin arasına bir yumurta bırakmıştı. Yumurtaya benzeyen bir şey… Gözlerine perde indiğinden, parmaklarıyla kontrol ettikten sonra yüzüne yaklaştırıp gözleriyle baktı. Bir yumurta değildi. Çok daha sert ve parlaktı.
Birkaç dakika sonra kuş tekrar geldi aynı alkış sesleri eşliğinde. Bu kez piramit şeklinde, aynı parlaklık ve sertlikteki bir taş getirmişti. Bir daha geçti üzerinden kuş. Bu kez boynuna helezon şeklinde aynı materyalden yapılmış bir nesne iliştirdi..
Ardından, ayaklarının dibine konup; getirdiği nesneleri gagasıyla montajını yapmaya başladı. Kuş, bir ustaymışçasına çalışıyordu.
Helezonu ayaklarının etrafına geçirdi, diğerlerini de helezona tıkırtılar eşliğinde taktıktan sonra küçücük kuş gagasının alt tarafına geçirip kaldırmaya başladı koskoca cüssesini. Sanki yerçekimini aşmanın bir yolunu bulmuştu.