Her halinden alaycılık akıyordu. Bunun için onu kimse sevmiyordu. Yani bunun için olmalıydı; çünkü alaycılığı bir kenara bırakılırsa iyi bir insandı. Hak yemezdi bir kere. Çocuk ve hayvanlarla pek iyi anlaşırdı. Mantıklı bir insandı; ama elinde değildi. Alaycılığı başına bir sürü dert açmış, hiçbir işte tutunamamasına sebep olmuştu. Neden bu kadar alaycıydı? Hiçbir şeyi ciddiye almadığından mı? Sebebini bilmiyordu ama bu huyu ona çok zarar veriyordu. Bir gün, uzun yürüyüşlerinden birisinde öfkesinden boyun damarları şişmiş, devamlı söylenen birisine bakıp gülmekteyken; bir çift gözün de gülümsemekte olduğunu fark etti aynı duruma. İşte o günden sonra birlikte gülümseyip birlikte paylaştılar alay dolu …