İçleri saman doldurulmuş çuval ve dallardan yaptığı birebir ölçülerindeki insan figürleriydi bütün işi gücü. Çuvalları kendi dokur, dalları kendi bulup yontardı. Yaptığı insanlardan başkasıyla konuşmazdı çoğunluk. Mahallenin delisiydi. Gerçi mahalleden çok kasabaya benzerdi orası. Oysa bir metropolün ucunda bir yerdi. İnsanlar onu pek sevmezlerdi. Hırçınlığından ziyade anlayamadıkları için… Her şeyi bilen bir adamdı onlara göre. Her şeyden anlardı; ama hırçındı işte. İnsanlara kötü davranırdı. Onun için de aşağılayamazlardı onu sıradan bir deliye yapacakları gibi. Onlara üstten baktığını her haliyle gösterdiğinden, onlar da istemeye istemeye kendilerinden üstün olduğunu düşünürlerdi. Böyle düşündüklerini bile bilmeden… Sık sık: “Yaptığım bu çuvalda dahi sendekinden daha …