Her gün içine girdiğim bir dolap vardı içinde temiz kıyafetlerin bulunduğu ve ben o zamanlar Narnia Günlükleri’ni okumamıştım. Aklıma da gelmemişti, içine girdiğim dolabın başka bir evrene açıldığı fikri. Ben dinlenmek için giriyordum dolabın içine ve henüz üzerlerini kaplayacakları insanların kokularına bürünmemiş, tarafsız bir şekilde temiz kokan giysilerin eşliğiyle yatışmak… Belki de bu eşsiz tarafsızlığa kaçmak… O gün, bir kere giyilse de giyen insan kokan bir kıyafet, tüm o büyüyü bozana kadar da girmeye devam etmiştim.