Kalın parmaklıklar arasında, açıktaydı. Herkesin onu her an izlemesiyle cezalandırılmıştı. Şehir meydanının tam ortasındaydı hücresi. Tek hücre onunkiydi. Bu cezaya çarptırılan tek kişi o olmuştu tarih boyunca. Tuvaletini dahi oradaki bir kovanın içine yapmak zorunda bırakılmıştı. Kova, içindeki taşmadan boşaltılamazdı. Yasaktı… Tuvaletini yaptığında dahi göz önünde olması, kırk yılın başında onu hortumla yıkarlarken ya da uyurken insanların bakışları altında olması alışıldık bir şey miydi merak ediyordum. Hiç karıncalanmıyor muydu vücudu bu bakışlardan, bilmek istiyordum. Her an şehre yeni insanlar geldiğinden, bir an bile gözler üzerinden ayrılmıyordu. Kaldı ki, şehrin sakinleri dahi sadistçe bir merakla her meydandan geçişlerinde onu izlemekten kendilerini …