Sandalyesine iyice yaslandı. Bir çocuk gibi, ön ayaklarını havaya kaldırdı, neredeyse arkaya düşecekmiş gibi… Kaldırdı, indirdi. ‘tak…’ Bir daha… Bir daha… Düşünüyordu ve o düşünürken böyle yapardı. Kıyıda hissetmenin aklına fikirler, yeni fikirler getirdiğini onlarca kere tecrübe etmişti. Bir senaristti. Bir ekibin yapacağı işi tek başına yapardı. Zengin bir adam olduğu için, sadece kendi senaryolarını oynattığı film ve diziler bulunan bir kanalı vardı. Üretken bir zengindi o. Kimseye hesap vermez, riskini kendisi alır ama korkmazdı. Hayalperest, üretken bir zengin adam. Geçindirecek bir ailesi, yani ayak bağı bulunmayan… Bu kez çok daha önemli bir şey üzerinde çalışıyordu. Onun için riski biraz …