15.05.2019

Kalkar kalkmaz kendime kete yapmaya koyuldum. Hemencecik hamuru hazırlayıp mayalanmaya bırakacak, ardından diğer işlerimi yarım saat içinde halledecek ve hamuru açıp müstakbel ketemi pişirmeye başlayacaktım. Bugün boş günümdü. Aslında kendi kendimin patronuydum ve ne zaman istersem o zaman boştum; ama ben disiplinli bir patrondum. Pazartesi günlerini tatil ilan eden bir patron… Eh, tatilde elime süpürge alıp temizlik yapmayacaktım tabii. Kete başkaydı. O benim zevkimdi. Yumuşak hamurun mayayla kabarmasından onu ellerimle açmaya, fırında piştiğindeki kokusunu solumaktan afiyetle yemeye kadar her aşamasını seviyordum. Kete babamın hatırasıydı. Amerikan filmlerindeki gibi gülen krepler yerine, dümdüz açılmış keteler yapardı bana rahmetli babam. Yusyuvarlak olurdu her …

Okumaya Devam Et