Bir perdeciydi; ama dükkânındaki tüm perdeleri kendi yapıp satardı. Zaten ufacık bir yerdi burası. Genelde ucuz işler yapardı çünkü yoksul bir halkı vardı bulunduğu çevrenin. Yine de elinden geldiğince kaliteli yapardı her şeyi. Korniş, kumaş, tasarım… yaptığı işin teker teker her bir aşaması kaliteliydi. O gün, varlıklı bir adam çalmıştı kapısını. “Hiçbir şeyi görmemiş, evin dışına hiç çıkmamış, doğru düzgün televizyon bile izlememiş bir oğlan için bir odayı kaplayacak, resimlerle dolu bir perde yap bana,” demişti yarı buyurgan, yarı yalvarır bir tavırla. O da başlamıştı. En tepeye bir güneş kondurmuştu önce. Sonra her şeyden birer tane yapmak üzere, değişik çiçekler, …