05.08.2020

Her fırsatta olmayan sakalını sıvazlıyordu. Bu bir alışkanlık olamazdı; çünkü doğuştan köseydi. Bir yoksunluğun kızgınlığından ötürü süregelmiş bir alışkanlıktı belki. Yüzü sıvazlanmaktan hep kıpkırmızı olurdu. Çift tarafı da. Köse olmak ağır gelmezdi de; köselerin sahtekâr olduğu inancı ve bunun her fırsatta, her tipten insanın karşısında biraz olsun çekinmeden; ne düşüneceği umursanmadan dile getirilmesi her defasında canını yakardı. Aynı derecede. Zannederdiniz ki, böyle bir şeye alılışılırdı. Duyarsızlaşırdı insan. En azından öyle olmalıydı; ama o her defasında aynı acıyı çekerdi. Kurnaz bir insan olmayı istemediğinden değildi. En azından söylendiği ya da sanıldığı gibi olsa canı o kadar yanmazdı. Ne var ki, mizacı …

Okumaya Devam Et