08.05.2022

“İcap eden ne ise yapınız,” buyurmuştu Osman Bey. Davudi sesinde tereddüdün esamesi dahi okunmasa da içinde fırtınalar kopuyordu. Aslında o tereddüdü okuyacak belki de tek kişi şu an ölümle savaşıyordu ve muhtemelen bu savaşı birkaç saat içinde kaybedecekti. Zaten Osman Bey, o savaşa yardımcı olsunlar diye doktorlara böyle söylemişti. Ama kızının öleceği belliydi. Bunu o ve doktorlar dahil herkes biliyordu. Osman Bey doksanlarını sürüyordu. Kızı Muazzez Hanım ise altmışını geçmişti. Yine de kızından daha dinç olmak ayıpmış gibi geliyor, bundan utanıyordu. Doksan üç ya da doksan dört yaşında olmasına rağmen, o zamanlar babasının kimliğini ne zaman çıkarttığı belli değildi, yetmişlerinden …

Okumaya Devam Et