Aşağısında bir şelale olan bir uçurumun kenarından, daracık bir yoldan yürümekteydim. Sırtımda ağır bir çanta, ayağımda özel bir ayakkabı vardı. Bir gezgin falan değildim ama. Bu benim ilk yolculuğumdu. İlke göre, yanımda başka biri olmadığından zor bir aşamadan başlamıştım . Bu şelaleden düşsem cesedimi kimse tanımazdı. Belki de bu risk için gelmiştim buraya. Ne de olsa bana korkak demişti eski sevgilim. Bir erkek gibi davranmıştım ben de. Hemen gaza gelip kendimi burada buluvermiştim. Bir erkeğin içgüdüsüyle davranan bir kadın… Manyaktım. Babam olsa gülerdi gerçi. Ağız dolu, o sapsarı dişlerini göstere göstere. Babamın dişlerinin sarısı bana doğal gelirdi oysa. Pis ya …