Denizi hiç görmese, suyunun tuzlu olduğunu bilip hiç tadına bakmasa da onu hiç merak etmiyor bazen. Sonra bir şiir okuyor, aklına deniz düşüyor. Ertesi gün unutuyor, hop bir daha geliyor aklının başucuna konuveriyor, orada çöreklenip aklını başından ediyor. Denizi hiç görmemiş ya, ölümünün denizden olmasını umuyor her nedense. Nasıl olsa ölüm er ya da geç başına gelecek, ölümden kaçış yok ya, kesin olacak olan tek şey denizle ilgili olsa bari diyor. Saçma sapan bir totem işte. Bir gün çalışmaya denize kıyısı olan bir yere gidiyor. Gelir gelmez vapura bindiriyor akrabası onu. O da ne yapsın, ölüme, hayatındaki tek mutlak şeye, …