Küçük bir çocukken görmüştü onu. Kimsenin görmediği bir şey olduğunu anlamamıştı. Aslında farklı bir yaratık olduğunu bile fark etmemişti. Belki de konuştuğundan, diğerlerinden farklı bir insandı o sadece. Üç anteni bulunan, babasının iki baş parmağı boyundaki, incecik dört ayağı ve dört eli olan bir yaratık olduğunu ilk görüşünde fark etmişti de bunun tuhaf olduğunu sonra anlamıştı. Onu kendisinden başka kimsenin görmediğini de yaratığın tuhaf olduğunu anlamasından birazcık daha önce keşfetmişti. Tüm bunlara rağmen onun ne olduğunu sormamış, yaratık söylemişti. Yaratığa göre o bir yansımaydı. Bir tür canlı eko. Kendisinin, kendi ruhunun bir diğer evrendeki yansıması… Anlamamıştı yaratığı; ama ona ismini …