“Nasılsın?” “Kötü olduğumu mu düşünüyorsun?” “İyi misin peki?” “Bunu neden sordun?” “Sormamam için geçerli bir nedenin var mı?” “Olmadığını mı düşünüyorsun?” “Dünden sonra neden bu kadar tuhaf davranıyorsun bana?” “Neden tuhaf davrandığımı düşündün?” “Tuhaf davrandığın için böyle düşünmüş olamaz mıyım?” “Nedir tuhaf olan?” “Tuhaf olmayan nedir? Her zamanki gibi olduğunu mu iddia ediyorsun?” “Bugün farklı olduğumu mu söylüyorsun?” “Bu kadar kaçamak davranır mıydın?” “Davranmaz mıydım?” “Haıtrın sorulduğunda kısa bir cevap vermez miydin başka zaman olsa?” “Dünden beri sana kızgın olduğum için mi hatrımı sorduğunda dolambaçlı davrandığımı düşünüyorsun?” “Kızgın mıydın, kızgın mısın?” “Ahhh! Neden kızgın olmayayım ki! Sen olsaydın bana kızmaz …
Etiket: ben
03.01.2019
Küçük bir çocukken görmüştü onu. Kimsenin görmediği bir şey olduğunu anlamamıştı. Aslında farklı bir yaratık olduğunu bile fark etmemişti. Belki de konuştuğundan, diğerlerinden farklı bir insandı o sadece. Üç anteni bulunan, babasının iki baş parmağı boyundaki, incecik dört ayağı ve dört eli olan bir yaratık olduğunu ilk görüşünde fark etmişti de bunun tuhaf olduğunu sonra anlamıştı. Onu kendisinden başka kimsenin görmediğini de yaratığın tuhaf olduğunu anlamasından birazcık daha önce keşfetmişti. Tüm bunlara rağmen onun ne olduğunu sormamış, yaratık söylemişti. Yaratığa göre o bir yansımaydı. Bir tür canlı eko. Kendisinin, kendi ruhunun bir diğer evrendeki yansıması… Anlamamıştı yaratığı; ama ona ismini …
13.12.2018
Birisini sevmezsiniz, sevmediğinizi söyleyemezsiniz, sonra da başka birisini sevmeye, hatta o sevgiyi onunla yaşamaya başlarsınız. İşte, ihanet ettiniz bile. Çaresizliğe boyun eğip cesur davransaydınız… Suyun yönünü baştan değiştirseydiniz… Onu artık sevmediğinizi derhal söyleseydiniz… Siz korkak mısınız? Yoksa cimri mi? İki şeyin de; yani geçmişinizin ve geleceğinizin de elinizde kalmasını isteyecek kadar cimri ya da istifçi mi? Ya da kararsız mısınız? Kalbinizle değil de; kalp zihin arası gidip gelen o tuhaf mantığınızla mı karar veremiyorsunuz? Siz ihanet edenler… Siz ne yapıyorsunuz? Peki ya ben? Bana neden daima ihanet ediyorlar? Ben ne yapıyor ya da ne yapmıyorum da böyle oluyor? Belki de …
07.08.2018
Şu “İnsan” denen mahlukatı bir türlü anlamıyorum ben. Bu arada kim bilir bu şekilde başlayan kaç konuşma ya da yazı vardır… İnsan nasıl kendisinin mensubu olduğu bir şeyi bu kadar yanlış anlayabilir; ya da hiç anlamaz, onu da anlayamıyorum. Belki de işimize gelmediği için anlayamıyoruzdur. Tembel olduğumuzdan yani. Anladığımızda değiştirmek zorunda kalacağımızı bildiğimizden belki de… Her ne ise… Ben sizlere meramımı anlatmak için başladım ve bitirdiğimde belki de anlamış olacağız hep birlikte. Belki öylesine tesirli olacak ki sözlerim, tembel olan tüm zerreleriniz karıncalanacak ve bir bakmışsınız ki, kan oralara hücum ederek oraları da çalışabilir hale getirmiş bile. Umut fakirin ekmeği …